En Kısa Sure Hangi Suredir?
Bir gün, bir arkadaşım bana “En kısa sure hangi suredir?” diye sordu. Cevabım hazırdı: “Sürekli beklediğin ama bir türlü gelmeyen kahve.” Hani o tür anlar var ya, 15 dakikada bir “geliyor” diyen barista, ama aslında o kahve gelene kadar dünya gerçekten dönmeyi unutuyor. Ama durun, şimdi bu soruya gerçekten bir göz atalım. Yani “En kısa sure hangi suredir?” demek, hem felsefi hem de çok komik bir soru! Ben de bu yazıyı yazarken, hem evdeki buzdolabındaki son parça çikolatanın bana ne kadar uzak olduğunu düşündüm, hem de dini açıdan bunun gerçekten de bir cevabı var mı diye merak ettim.
En Kısa Sure: Bir Müşteri Gibi
Hadi şu olaya bir de market alışverişinden bakalım. Malum, hepimiz o market kasasında bir türlü sıra gelmeyen o bekleme süresini çok iyi biliriz. Gerçekten de, kasada beklerken geçen zaman, normalde 5 dakika gibi olsa da, bize 50 yıl gibi gelir. Burada bir mantık hatası var, çünkü bir insanın kasadaki ürünlerini sırasıyla ödeyebilmesi için geçen 5 dakika, aynı zamanda bizim ruh halimize göre uzar. O yüzden, markette geçen her saniye de bir tür “kısa süre” olarak kabul edilebilir.
Evet, belki bilimsel olarak bu süre bir saniye kadar kısa olabilir, ama bence o kadar ruhsal bir derinlik var ki… En kısa sureyi beklerken, ruhun dünya turu yapar!
Namazda En Kısa Sure: Fatiha mı?
Hadi şimdi biraz daha ciddi olalım. İslam’da en kısa süre olarak hangi sure kabul edilir? Fatiha suresi, hem kısa hem de çok anlamlı. O kadar kısa ki, dilinden düşürmeden hemen ezberlemişiz. Ama burada bir sorun var: O kadar kısa ki, bazen sabah namazına yetişmeye çalışırken, Fatiha’yı okurken “İki dakikada bitecek bu iş” diye düşündüğün oluyor ama bir bakıyorsun, her şey yavaşlıyor. O an, iç sesinle tam bu şekilde konuşuyorsun: “Tamam, şimdi Fatiha’yı okudum, biraz daha düşünsem mi acaba? Sonra da başka sureler ekleyeyim mi?”
Ama gerçekte, Fatiha’yı okuma süresi kısa, elbette. Bu konuda da ciddi olan taraf şudur ki; aslında en kısa süreyi veren şey, o anki odak noktanız. Şimdi, bunu anlatmaya çalışırken, bir yandan kendi içimde şüpheleniyorum: Acaba “Fatiha” suresi evde temizlik yaparken de kısa bir süre mi oluyor?
Kısa Sureler: Başka Bir Perspektif
Sadece dini ya da ritüel anlamdaki kısa sürelerden bahsediyoruz diye düşünmeyin! Çünkü en kısa süreyi bazen iş yerindeki yazışmalarımızda da bulabiliriz. Sabah işyerine gitmek üzereyken, masama vardığımda elimde bir dosya, telefonumda 42 e-posta ve gözlerimde “kısa bir uyku” ihtiyacı var. Şu an 30 saniye boyunca “İyi günler” yazıp “günaydın” demek gibi, ama yazarken de “Bunu neden yapıyorum, ben böyle bir insan mıyım?” diye sorguluyorum. O 30 saniye, belki de “En kısa süre” diyebileceğimiz zaman dilimlerinden biri.
Neyse, bu kadar daldan dala atlamayalım, tekrar soruya dönelim: En kısa süre hangi suredir?
En Kısa Sure, Kahve İçme Süresiyle Yarışır Mı?
Ah, kahve! 5 dakika boyunca kahvemi yudumlayıp Instagram’da fotoğraflara bakarken geçirdiğim süreyi sayarsak, gerçekten o süre bir ‘an’ kadar kısa. Hani kahvenizi içerken birkaç dakika boyunca her şey o kadar hızlı geçer ki, hiçbir şey hatırlamıyorsunuz. Mesela bir toplantıya girerken, hep “Bir kahve alayım, başım biraz ağrıyor” dedikten sonra, 3 dakika içinde kahvenizi bitirmiş oluyorsunuz ama toplantı bitmeden 2 saat geçmiş oluyor. Bu da aslında içsel bir süre… Ama çok kısa.
Hatta bir ara bu konu üzerine arkadaşlarımla da şunu konuşmuştuk: “Bir kahve içtiğinde geçen 5 dakika mı daha uzun, yoksa sabah 9’dan 12’ye kadar geçen üç saat mi?” Bunu çözmek zamanla zorlaşmaya başladı, çünkü bazen 3 saat boyunca başımıza gelenler, o 5 dakikalık kahve anından daha uzunmuş gibi geliyor.
Sonuçta En Kısa Sure Nedir?
Bütün bunları birleştirerek, soruya dönelim: En kısa sure hangi suredir? Tabii ki, her şeyin cevabı kişisel algımıza bağlı. Ama gerçekten kısa bir süre denildiğinde, sadece fiziksel değil, ruhsal anlamda da “kısa” olabilen bir zaman dilimi var. Mesela bir bakıyorsunuz, bir an bir kahve içiyorsunuz ama bir ömür geçmiş gibi hissediyorsunuz. 5 dakika, belki de o kadar değerli!
Eğer birine “En kısa süre hangi suredir?” diye sorarsanız, cevabınızın ne olacağını tam kestiremem, ama emin olun, bu soru, her birimizin farklı bir anlam yüklediği bir şeye dönüşür. Ama şunu söylemekte de bir sakınca yok: Gerçekten en kısa süre, bazen kafamızdaki zaman diliminden geçen duygusal anlar olabilir.
Sonuçta, zaman… Kimine göre bir kahve, kimine göre namazdaki bir Fatiha okuma süresi, kimine göre de iş yerinde geçirilen 5 dakikalık çay molası… Bunlar hepsi birer “kısa süre” ve hepsi de hayatımızda bir şekilde yer buluyor!